"Benimle dans eder misin?" yarışmasının birincisi Ozan Aydemir dans kariyeri, eğitmenliği, sahne performansları ve sinema filmleri derken şov dünyasının tozunu yutmuş bir isim haline geldi. Sahnede devleşen Ozan birçok ünlü oyuncunun bile şans bulamadığı sinema sektöründe, arka arkaya 4 filmde başarılı bir şekilde oynayarak kısa zamanda ekranların sevilen ismi oldu.
Bizde Ozan'a meşhur olduğu yarışmadan, Demet Akalın'a yumruk atmasına ve Mehmet Ali Ağca'nın dans yarışmasında jüri olmasına kadar birçok ilginç soru sorduk.
Bu arada Ozan çok hareketli biri olduğu için röportajda koltukların arasında sıkışık bir yere oturttuk!
Benimle Dans Eder Misin? yarışması hayatını nasıl değiştirdi?
Valla hayatımı güzel yönde değiştirdi. Dans yarışmasından önce kimse benimle oturup röportaj yapmıyordu, ondan sonra en azından televizyona çağırmaya, röportajlar yapmaya başladılar. (Gülüyor) Bir kere profesyonel dans hayatım başladı. Onun dışında şov dünyasına giriş yaptım. Şov dünyası hiç tahmin etmediğim kadar değişik, ilginç ve eğlenceliymiş. Hem maddi açıdan hem de bir görsellik kazandırdı benim hayatıma. Bunlar dışında yaşam şeklim, ailem ve çevrem değişmedi.
Danstan para kazanabiliyor musun peki?
Kazanabiliyorum. Eğer birazcık aklını kullanıp birazcıkta kendini geliştirirsen, iyi de antrenman yapıp yeniliklere açık olursan hayatını dansla kazanırsın. Türkiye'de bu sektör yavaş yavaş gelişiyor, dansçı açığı var. Birsürü sanatçı var dansçı kullanmak isteyen biz yetişemiyoruz.
Hala jüri üyeleriyle veya dans yarışmasındaki arkadaşlarınla görüşüyor musun?
Jüri üyelerinden çoğuyla görüşemiyorum ama arada bir Tan Sağtürk, Yonca Evcimik ve Asenayla karşılaştık. Yarışmadaki arkadaşlarımın birçoğuyla çalışıyorum zaten şuan. Dans piyasasında şöyle bir şey gelişti otomatik olarak, birimize bir iş geliyor hemen telefon trafiği yapıyoruz. İş uyuyorsa beraber çalışıyoruz birbirimizi yönlendiriyoruz. Birde artık birbirimize işveren gibi davranıyoruz, mesela bana gelen işte ben diğer arkadaşımın üzerinden kısabiliyorum, o da aynı şekilde benim üzerimden kısabiliyor.
Katilden dans jürisi olmaz
Özel bir televizyonun Mehmet Ali Ağca'ya yaptığı 500 bin dolarlık dans yarışması jürisi teklifi hakkında ne düşünüyorsun?
Valla o konu hakkında hiçbir şey düşünmüyorum çünkü çok gereksiz bir şey. Tamamen içinde reyting amaçlı bir iş. Reyting amacı güdülen işlerde de dikkat edilmesi lazım. Türkiye'de henüz dans gelişirken böyle yanlış şeylere sürüklememek gerekiyor. Çünkü o insanın dans adına bu zamana kadar hiçbir şey yapmışlığı yok. Açıkcası katilden dans jürisi olmaz.
Sana teklif gelse bu yarışmada yarışır mısın?
Ben zaten artık herhangi bir yarışmada bulunmayı düşünmüyorum. İnsanın hayatında böyle güzel anılar birkere yaşanmalı. Bende hiçbir zaman hayatını dans yarışmalarından kazanıyor denilsin istemem şahsen. Denedim başarılı oldum bence o başarınında tadında kalması gerekiyor.
Peki bu yarışmalardan birinde jürilik teklifinde bulunsalar?
Jüri olarak katılabilirim ama tekrar yarışmacı olmam çünkü yaklaşık 4 yıl geçti ve ben onun üzerine çok şey kattım. Şuan yaptığım işlerde kendimi bir jüri standardında görüyorum.
Dünyada en çok kim ile sahnede dansetmek isterdin? Hangi şarkıcıyla? Yurtdışından?
Michael Jackson'la isterdim ama rahmetli oldu öyle bir şansımız kalmadı. Onun dışında Madonna ve Janet Jackson olabilir. Ağırlıklı olarak kadın sanatçılarla çalışmayı isterim.
Türkiye'de sence en iyi danseden ünlü şarkıcı kim?
Erkek olarak bence Murat Boz iyi çünkü vücut dilini güzel kullanabiliyor. Bayanlarda da zaten Demet Akalın'la çalışıyorum. Demet sahnesini iyi kullanabiliyor ama Demet'te de şöyle bir şey var. Kendi sosyal hayatında inanılmaz güzel danseder sahnede nedense çok fazla dansetmiyor. Provalara da geliyor, hareketleride biliyor ama ben bunu birazcık daha abiye ve yüksek topuklu giydiğinden dolayı fazla dansetmediğini düşünüyorum. Onun dışında da çok fazla dansedebilen sanatçı yok.
Bence bu işe birazcık daha eğilmeliler yurt dışındakileri görüyorlar, özeniyorlar ama onların yaptığı performansları gösteremiyorlar çünkü yeterince çalışmıyorlar. Bu işin bende yüzde 50'si dansedebilmek. Vücut dillerini iyi kullanabildiklerinde zirveye oturabilirler.
Demet Akalın'la çalışmak nasıl? Ne zorlukları var?
Bence bazen kolay bazen zor. Demet Akalın yerine göre farklı bir insan. İkizler burcunun özelliklerini taşıyor. Bazen çok mutlu bazen çok sinirli oluyor, biz o yüzden çok temkinli davranıyoruz. (Gülüyor) Sosyal hayatımızda çok iyi bir insan hiçbir sorun yaşamadan yaklaşık 3,5 yıldır rahat birşekilde çalışıyoruz. Bir sorun yaşamıyoruz.
Sahnede tangayla dansetmem
Dünya starlarıyla çalışmaya başladın ve istediğin şovu yapabiliyorsun, neler hazırlardın o şov için? Peki sahnede yapmam dediğin bir şov var mı?
Sahneye demirlerden bir bina kurdurmak istiyorum sadece borulardan oluşan bir çerçeve olacak. O bina çerçevesinin içinde yaklaşık 20-30 tane dansçı akrobatik hareketlerin yapıldığı herkesin havada olduğu bir şov yapmak istiyorum.
Hiç yapmam dediğim şeyde sahnede tangayla dansetmem. Daha önce Türkiye'de bir gece kulübünden böyle ekstrem bir şov teklifi gelmişti. Sonra bize, "Size yanları cırt cırtlı eşortmanlar versek dansın yarısında çıkarsanız" denilmişti. Bende kabul etmemiştim.(Gülüyor)
Bir dansçı hangi antrenman ve egzersizleri yaparsa daha iyi olur? Dansa yeni başlayanların kendilerini geliştirmesi için ne tavsiyelerde bulunursun?
Kesinlikle vücudunun postür kontrolünü sağlayabilmesi için önce kardiyo çalışması lazım. Yani koşması ve nefesini açması lazım. Ağırlık çalışması gerekli çünkü kasları kuvvetli olmayan bir insanın ayakları yere basmaz. Kasları iyi kontrol edebilmek ve tabii ki iyi bir ritm kulağının olması önemli. İyi bir kulağı olmayan dansçı olamaz zaten.
Türkiye'de dansın geldiği noktayı nasıl buluyorsun?
Bundan üç sene önceye göre gayet güzel bir yerdeyiz. Son üç yıldır kliplerde dansçılar artık kullanılmaya başlandı. Bu gelişmeler bizim katıldığımız yarışma sonrasında oldu. Profesyonel anlamda o yarışmalardan 15 dansçı çıktı ve bir açığı kapattı. Şuan için daha da iyi gidiyor ama bu işi basite indirgeyenler var, birazcık profesyonel çalışmak lazım. Klibi çeken yönetmenler ve prodüksiyon ekiplerinin dansçıları daha iyi dinlemeleri gerekli. Son dakikada haydi klip çekiyoruz deyip sahnede freestyle dans şovu yerine bir hafta önceden kostümlerin, dekorların ve koreografilerin ayarlandığı bir işe dönüşmesi şart. O zaman yurt dışındaki standartlara yetişebiliriz.
Yurtdışındaki standartları nasıl takip ediyorsun?
Yurtdışında dansçı, koreograf ve kostümcü ayrımı var. Dansçı danseder, koreograf koreografiyi çıkarır dansçıya gösterir, kostümcü kostümü diker sonra o sahneye çıkılır. Ama Türkiye'de biz kendimiz kostüm yapıyoruz, ben kendim koreografi hazırlıyorum kendim dansediyorum. Bu şimdilik yetiyor ama daha yeterli olabilmesi için farklı kulvarlara ayrılması lazım bunun içinde bütçe gerekiyor. Biz şimdi bir işe giderken kostüm, koreografi ve dans için ayrı para istediğimiz zaman, "dur bakalım ne oluyor!" diyorlar bize. Eğer bütçeyi açarlarsa bu iş çok daha profesyonel olacak henüz bunun bilinci oturmadı.
Zenne oldum
Yapmam dediğin bir dans türü var mı?
Oryantal diyordum onu da yarışmada zorla yaptırdılar zaten. Zenne oldum. (Gülüyor)
Hiç dansederek bir kızı tavladın mı?
Bir kızı değil çok kızı tavladım. Hatta yarışmadan sonra bütün kızları dansederek tavladım. Ünlü bir oyuncu arkadaşım vardı gece kulübünde eğleniyoruz onun yanında da bir kızarkadaşı sonra ben geldim. Ben dansetmeye başlayınca kız benimle ilgilenmeye başladı. O sette başarılı bende kulüpte başarılıyım. Çünkü kızlar hep vücut dili eğer bu kadar kıvraksa heryerde de başarılıdır diye düşünüyorlar.
Fan sitelerinde binlerce hayranın var. Hiç ahlaksız teklif aldın mı?
Ahlaksız teklif hiç almadım. Birkere orta yaşlı bir bayan beni dansetmeye kulübe çağırmıştı o kadar.
Filmlerde oynamak nasıl bir duyguydu?
İlk senaryoyu okuduğumda oyuncuların isimlerini gördüm, gayet profesyonel oyunculardı. Yapımcı Faruk Aksoy'a, "Faruk abi emin misin? Bana büyük bir rol veriyorsun, ben bunun altından kalkamazsam" dedim. Faruk Aksoy bana "Sen kapıdan girdiğinde gülüşünden belliydi, sen de bir üçkağıtçılık vardı" dedi ve Fırıldak Hasan rolünü böylelikle almış oldum.
Sinema ilginç bir duygu; kameranın arkasında 35 kişi var ve oyna dendikten sonra herkes seni izliyor. Bu çok ilginç bir duyguydu. İlk deneyimim öyle oldu, ilk sahnede zor bir sahneydi. Sonra arka arkaya 4 film geldi, çok eğlenceli bir sektör devam etmeyi de düşünüyorum. Doğru projeyi bekliyorum.
Dizi teklifleri geliyor mu peki?
Görüşmelerim oluyor, birkaçtane teklif geldi. Birtanesini ben beğenmedim, birinde son anda proje iptal oldu, birinde de karakter oyundan çıkarıldı. Bu tarz şeyler oluyor ama her zaman büyük oyuncu abilerimin dediği gibi ayağını ilk sete bastığın güne kadar proje kesinleşti dememen gerekiyor. Şuan içinde belirli bir proje yok.
Dizi mi, film mi yoksa sahne mi? Hangisi sence daha iyi?
Hepsini ayrı tutmam gerekiyor, sahne bambaşka bir şey. Müzikle birlikte sahneye çıktığımda bazen 10 bin kişi orada ve hepsinin gözü senin üzerinde oluyor. Sahne ışıkları bağımlılık yapar lafına gerçekten inanıyorum bir hafta sahneye çıkmazsam içim kıpır kıpır oluyor. Sinema ve dizide gerçekten güzel, oyunculğu seviyorum ama ekonomik açıdan dizi tabii ki. Kalıcılık ve ileriye dönük başarı için sinema daha önemli.
Oyunculuk eğitimi almayı düşünüyor musun?
Almayı istiyorum ama şuan zamanım yok. Hem eğitmenlik hem de Demet Akalın olduğu için zor görünüyor.
Demet'e yumruk attım
Gittiğin konserlerde farklı, unutamadığın bir anın var mı?
Ayakta Kal filminin çekimindeyken aynı zamanda da Demet Akalın'ın konseri vardı. Futbol sahnesinin çekimindeyim, o arada Demet ekiple birlikte Kıbrıs'a gitti. Benimde sahneden sonra konsere yetişmek için 3 saatim filan kalmıştı. Ekipten de zor izin aldım, sahne çekiminde toprak sahada top oynamıştık bende üstümü değiştirmeden, duş almadan uçağı yakaladım. 6 saat futbol sahnesinden konsere geçtim. Konsere çıktım, o sırada Demet ikinci parçasına girmişti. Demet'te anons yaptı, "Sahneye de assolistten sonra gelen dansçıyı ilk defa görüyorum" dedi. Sonra sahnede dansederken yere bir şeylerin döküldüğünü farkettik. Çoraplarımın içine gün boyunca futbol sahnesi çekimi sırasında topraklar dolmuş. Kısacası Türkiye'nin toprağını aldım getirdim Kıbrıs'a döktüm.(Gülüyor)
Birkere de dansederken sahneden aşağıya düştüm. Kendimi o kadar kaptırmışım ki paravanı görmeyip 1,5 metreden aşağıya düştüm. Sahnede Demet beni arıyor sonra aşağıya baktılar oradayım.
Diğer bir anımda; Demet'e sahnede yumruk attım. Sahnede çok yaklaşmış ben farkedemedim, hızlı bir dönüş hareketi vardı. Biz de biraz sert dansediyoruz ama şimdi koreografi oturdu. O sırada Demetin karnına yumruk attım. Hiç bozuntuya vermedi, normalde o yumruğu yiyen birinin yere yığılması gerekir. O şarkıyı söylemeye devam etti. Arada biz vuruyoruz öyle. Geçen de kızlardan biri mikrofona vurup Demet'in dudağını patlattı. Bunların hepside profesyonellikle ilgili çünkü sahnede yer açmıyorlar bize. Küçücük bir alanda 4 dansçı şov yapınca da böyle aksilikler oluyor.
Nereden giyinmeyi seviyorsun?
Zara'nın spor kesimleri hoşuma gidiyor. Taksim'de arkadaşlarımın mağazalarından değişik kıyafetler topluyorum. Bershka'dan da aldığım şeyler oluyor. Bazende Mango'nun bayanlar bölümünden xlarge kıyafetleri alıyorum. Yanlış anlaşılmasın. (gülüyor)
Arada kaldığını hissettiğin oluyor mu?
(Gülüyor) Yok hiç hissetmedim. Özümde çok maço adamımdır. Bizim işte yurtdışında özellikle baletlerde bu durum söz konusu. Henüz Türkiye'deki dansçılar özümüzü bozmadık.