CHP ve MHP'nin Köşk adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, adaylığı açıklandıktan sonra hakkında yapılan eleştirilere yanıt verdi. İhsanoğlu, “Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı” olduğu iddialarıyla ilgili, "Bu tür değerlendirmelere çok üzülüyorum. Lütfen bunu yapan arkadaşlarımız geçmişime baksın. Türkiye Cumhuriyeti kurumlarında, hatta adında bizzat Atatürk yazılı kurullarda üstlendiğim görevlere baksınlar. Atatürk’ü, Cumhuriyet realitesini ve kazanımlarını inkâr etmek tamamen yanlıştır." dedi. .
İhsanoğlu, “45 günlük bu yoğun tempoya hazır mısınız?” sorusuna da “Hamama giren terler!” yanıtını verdi.
Eklemeleddin İhsanoğlu'nun açıklamalarını köşesine taşıyan Cumhuriyet gazetesi yazarı Utku Çakırözer'in yazısı şöyle:
Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan Ekmeleddin İhsanoğlu’na MHP’den çok CHP Meclis grubu içinden tepkiler geldi. Gelen eleştirilerin bir bölümü İhsanoğlu’nun “Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı” olduğu şeklindeydi.
Gündemdeki isim olan İhsanoğlu’na dün hem adaylığını hem de bu eleştirileri nasıl değerlendirdiğini sorma fırsatı bulduk. Başta konuşmak istemedi. Ancak “Atatürk düşmanlığı” iddialarına üzüldüğünü belirttikten sonra şu değerlendirmeleri yaptı:
Atatürk’ü inkâr Türk tarihini inkârdır
“Bu tür değerlendirmelere çok üzülüyorum. Lütfen bunu yapan arkadaşlarımız geçmişime baksın. Türkiye Cumhuriyeti kurumlarında, hatta adında bizzat Atatürk yazılı kurullarda üstlendiğim görevlere baksınlar. Atatürk’ü, Cumhuriyet realitesini ve kazanımlarını inkâr etmek tamamen yanlıştır.
Atatürk istiklal mücadelesinin kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak tüm Türk milletinin gönlünde yer etmiş mümtaz bir şahsiyettir. Bunun aksini söylemek tarihin realitesine yakışmayan bir tutum olur. Fransa için Napolyon, ABD için George Washington neyse Türkiye için de Atatürk odur.”
Ne reddedelim ne de kutsayalım
“Türkiye’de Atatürk meselesi gündeme geldiğinde yapılan şu: Bir kesim onu yargılıyor ve tamamen reddediyor. Bir kesim ise yarı Tanrı misali kutsuyor. Ne kutsamalı ne de reddetmeliyiz. Türkiye’nin bu tartışmaları çoktan aşmış olması lazım. Cumhuriyet’in 100. yılında tarihimizi objektif ve rasyonel olarak ele alabilmeliyiz.”
Amacımız daha iyi demokrasi olmalı
“Türkiye artık modern bir toplum haline döndü. Demokrasisini daha iyi noktaya çıkarmak için büyük çaba içinde. Ben de günümüz meselelerini bu çerçeve içinde ele almanın en doğru yaklaşım olduğuna inanıyorum.”
Din ve siyaset birbirine karışmamalı
İslami bir gelenekten geldiği için İhsanoğlu’na “laiklik” konusunda da eleştiriler yöneltildiğini gözlemliyoruz. Kendisine bu konudaki tereddütleri aktardığımızda, “Yeni Yüzyılda İslam Dünyası” isimli kitabının önsözüne de aldığı şu ifadelerle yanıt verdi:
“Din-siyaset ilişkisi düzenlenmesi gereken bir alandır. Bu ikisi arasındaki sınırın tayininde hep problemler olmuştur. Siyasi güçlerin din üzerinde baskı kurmaması gerekir. Benzer şekilde siyaset üzerinde din adına bir baskı da kurulmamalı. Bu durumların her ikisinin de başarısızlıkla neticelendiği örnekler hem İslam hem de dünya tarihinde mevcuttur.”
Anadolu denince gözümüz parlar
İhsanoğlu ile kısa görüşmemizde, Kahire’ye uzanan ailesi hakkında da konuştuk. Adaylığı açıklandıktan sonra babası İhsan İhsanoğlu’na yönelik eleştirilerin de geldiğini öğrenince üzülmüş. Sadece, “Babam da benim gibi siyasete uzak durmak isteyen bir kişiydi. İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif’in en yakın arkadaşıdır babam. En güvendiği insanlardan biridir. Ülkesini seven, Anadolu’yu duyunca gözü parlayan biriydi babam” demekle yetindi.
Hamama giren terler
İhsanoğlu ile ilgili en merak edilen konu, AKP’nin olası Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Tayyip Erdoğan karşısında nasıl bir kampanya yürüteceği konusu. Yakında Ankara ve İstanbul’da siyasi partiler ve basını kapsayan bir görüşmeler turuna çıkacak. Ardından yurt gezileri gündeme gelecek. “45 günlük bu yoğun tempoya hazır mısınız?” sorumuza kendine güvenen bir yanıtla karşılık verdi: “Hamama giren terler!”
Bahçeli: O da siyaseti öğrenecek
Dün hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hem de MHP lideri Devlet Bahçeli partilerinin grup toplantılarında ortak adayları İhsanoğlu’nu tabanlarına tanıtan konuşmalar yaptılar. Bahçeli partiler arasındaki “uzlaşmanın” önemini vurgularken Kılıçdaroğlu ise çıkardıkları adayın Cumhuriyet değerleri ile sorunu bulunmadığının altını çizdi.
Bahçeli ile Meclis’ten ayrılışı sırasında kısa bir sohbet fırsatı yakaladık. “Ortak adayınızın siyaset dışından gelmesi bir dezavantaj oluşturacak mı?” sorumuza şu karşılığı verdi: “Burada, milletvekilliği seçimlerinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelenlerde daha evvelden bir siyasi kimlik var mıydı? Yoktu. Öğrenecek kendisi de demek ki.”
Yeni deneyim
Bahçeli diğer sorularımıza ise şu yanıtları verdi:
Soru: Siyasi tarihimizde bir ilk yaşanacak ve MHP ile CHP beraber kampanya yürütecek. Bu nasıl olacak?
- O gibi konular henüz tam olarak gündemde değil. Önümüzdeki günlerde şekillenecek.
Soru: Siz MHP olarak neler yapacaksınız?
- Üzerimize düşen her şeyi yapacağız. İlk defa uygulamada olduğu için burada yeni yeni deneyimler de kazanacağız. Ama sonuç almak için her türlü gayreti göstereceğiz.
CHP’nin içiyle ilgilenmiyoruz
Soru: SP ve BBP ile de konuştunuz mu?
- Onlarla görüşüyoruz zaten.
Soru: Destek verdiler mi?
- ‘Yetkili organlarımızda görüşülecek, ondan sonra düşüncelerimizi açıklayacağız’ diyorlar.
Soru: CHP içinde İhsanoğlu ismine itirazlar var. Çalkantı var. Bu durum süreci sıkıntıya sokar mı?
- Bilemiyorum, tabii biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç meselesiyle ilgilenmiyoruz. İnşallah Ekmeleddin Bey’le hayırlı sonuçlar olacak, öyle inanıyorum.
‘Konuşmayın’ sözüm tesir etmiş
Soru: Hem Başbakan hem Cumhurbaşkanı bu konuya hiç girmediler. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
- İki gün evvel ‘Fazla konuşmayınız’ diye bir telkinim olmuştu, acaba o mu tesir etti dersiniz?
|